Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı DAP Bölge Kalkınma İdaresi tarafından son 10 yıl içerisinde verilen desteklerle ilgili değerlendirme toplantısı yapıldı. DAP BKİ Başkanı Prof. Dr. Osman Demirdöğen, “İdare olarak hedefimiz; Bölgeyi insanların mecbur oldukları için değil memnun oldukları için yaşadıkları bir yer haline getirmek” dedi.
DAP Başkanı Demirdöğen, 2013 yılından bu yana yapılan çalışmalar hakkında basını bilgilendirdi.
Erzurum’daki ulusal, yerel basın temsilcileriyle, başkanlık toplantı salonunda bir araya gelen Demirdöğen’e, Başkan Yardımcıları Mehmet Özdoğan ve Melih Kirişci, kurumun İzleme ve Değerlendirme Koordinatörü Ömer Faruk Karyağdı, Beşeri, Sosyal ve Kurumsal Gelişme Koordinatörü Mevlana Bahşi, Tarım ve Kırsal Kalkınma Koordinatör Vekili Çetin Suci, Yönetim Hizmetleri Koordinatörü Tarık Coşkun Kurt eşlik etti.
Demirdöğen, burada yaptığı konuşmada, amaçlarının, bölgesel kalkınmayı sağlamak olduğunu, bunu gerçekleştirmenin ise bölge insanının yaşam kalitesini artırmakla mümkün olacağını söyledi.
2013- 2023 dönemini kapsayan 10 yılda, DAP İdaresi’nin sorumluluğunda olan 15 ilde, bin 925 projeye 6 milyar 144 milyon 411 bin lira destek verdiklerini ifade eden Demirdöğen, bu desteklerden en büyük payın tarım sektörüne ayrıldığını söyledi.
"Bölgeyi mecbur olduğu için değil memnun olduğu için tercih etmeli"
Küçük Ölçekli Tarımsal Sulamanın önemine değinen Demirdöğen, şunları kaydetti:
“Özellikle sulama projeleri bölgemizde oldukça önemli. Bizim bütçemizin büyük bir kısmını oluşturuyor. Hayvansal üretim, bitkisel üretim başlıkları altında da yine tarıma destek vermeye çalışıyoruz. Şimdiye kadar birçok proje yaptık. 10 yılda 6 bin 777 km. sulama kanalı yapmışız. 46 tanesi güneş enerji sistemli, 153 adet hayvan içme suyu göletleri yapmışız. 69 ilçe 352 köy ve mahallede hayvan içme suyu tesisi kurmuşuz. Bu projeler bölgede hayvancılığın gelişmesi için çok önemli projeler. Amacımız bölgesel kalkınmayı sağlamak. Bunu sağlarken de bölgede yaşayanların ihtiyaçlarını karşılamamız gerekiyor. Ve biz kendimize bir slogan belirledik. Bölgede insanlar, mecbur oldukları için değil, memnun oldukları için kalsınlar. Onların memnun olmaları için de elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. İnsanları memnun etmenin yolu onların ihtiyaçlarını karşılamaktan geçer. Eğer bir yaylada, orada üretim yapmaya çalışan kişinin mobil lavabo ihtiyacı varsa onu da yapıyoruz. Hatta geçen yıl itibariyle yaylanın birinde çocuk oyun alanları yaptık. Yaylada yaşamayan, orada bulunmayan kişilerin ‘3 metrelik sıvat ne işe yarıyor?’ diye yorum yapmaları gayet normal. Ama binlerce koyunun 3 km su içmek için gidip tekrar geri dönmesi o hayvanın verimini düşürüyor. Dolayısıyla bu 6 km. lik enerjiyi ete ve süte çevirmiş oluyoruz. Söz konusu olan bu sıvatlardan şu ana kadar yaklaşık 50 bin tane dağıtmışız. Ve en çok talep edilen projelerden biri.”
Bölgenin potansiyeli hayvancılık
Bölgede, hayvan pazarı ve kesimhane ihtiyacının karşılandığını belirten Demirdöğen, “Hemen hemen bütün ilçelerimizde -çok küçük ilçeler hariç- hayvan pazarı ve kesimhane ihtiyacını karşılamış durumdayız. 38 adet hayvan pazarı yaptık. Bunların büyük bir çoğunluğunun finansmanı bize ait. Sadece yüzde 25’ini uygulayıcı kuruluşlar eş finansmanla karşılıyor. 43 adet kesimhane projesi yapmışız. 2024-2028 döneminde bizim hedef alanımız hayvancılık olacak. Hayvancılık konusunda, desteklerimizin belki de yüzde 70’ini hayvancılığa vereceğiz. Araştırma ve Uygulama Birimlerinin projeleri var. 3 adet Çiftçi Eğitim Merkezi (Van, Elazığ ve Erzurum) var, bunlar konaklamalı. Çiftçiler burada uzun süreli eğitim yapabiliyorlar. Üniversitelerin bünyesinde oldukları için de eleman sıkıntısı çekilmiyor. Sürdürülebilir olmaları içinde biraz daha desteklenmeleri lazım.” dedi.
“Gençleri tarıma yönlendirmeye çalışıyoruz”
Tarımdaki yaş ortalamasını 50’ye dayandığını, bunun da üretimi olumsuz yönde etkilediğini dile getiren Demirdöğen, şunları söyledi:
“Çiftçilik zor bir meslek. Gençlerimiz ise kolaylığı seviyor. Gençlerimizin beklentilerini belli bir seviyeye indirip, kapasitelerini de belli bir seviyeye çıkarmamız gerekiyor. Bu anlamda da, mademki teknoloji çağında yaşıyoruz, o zaman gençler de teknolojiye meyilli… Tarımda teknolojiyi teşvik ederek ya da destekleyerek onları bu alana çekebiliriz diye düşündük. Desteklerimizin büyük bir kısmını teknolojik alanlara vermeye başladık. Özellikle tarım makinalarında. Bir pandemi vakası yaşadık ve gördük ki, tarımın yüzyılların mesleği olduğu gerçeğini ortaya çıkardı. Şu anda tarımla uğraşanların büyük bir kısmı son 5 yıldır en fazla kar eden sektör haline geldiler. Eğer geliri artırırsak çiftçiliğin de meslek anlamında itibarını artıracağımızı ve gençlerimizin de bu alana yöneleceğini düşünüyoruz. Şu anda tarımda çalışanların yaş ortalaması maalesef 50 civarında. Eğer gençleri bu alana çekemezsek, kırsal kalkınmada çok büyük zafiyetler yaşayacağımız açık. Onun için tarımsal mekanizasyona 591 makine desteği verdik. Bu sene itibariyle droneleri de (ilaçlama, gübreleme gibi) alanlara da yaymaya çalışacağız.
Önümüzdeki yıllarda yine tarıma dayalı sanayiye de destek vermeye çalışacağız. Örneğin sadece bal üretimi değil, paketlemesi, gerekirse farklı işlemlerden geçirilmesiyle ilgili tesisler olursa yöresel olarak destek vereceğiz ve bu desteklerimiz de şahsa değil ortak kullanım amacıyla gerçekleşecek. ”
“Tarım Liselerine önem veriyoruz”
“Tarım Liselerine önem vermeye başladık. 1980 öncesinin performansına ulaşmaya çalışıyoruz. O dönemdeki ziraat liselerinin performansının yüksek olduğunu ve mezun olanlar şu anki mühendis seviyesinde ve yaptıklarıyla da daha başarılı olduklarını görüyoruz. Bölgemizde 6 tane tarım lisesi var, hepsini özel olarak destekliyoruz.”
“Tasarım ve Beceri Atölyelerini ‘Teknofest Atölyesi’ şeklinde yapılandıracağız”
“142 adet tasarım ve beceri atölyeleri kurduk. Bu sene formatı değiştirip Teknofest atölyesi şeklinde yapılandıracağız. Böylece gençleri hem tasarım-beceri, hem kodlama hem de teknofestte ürün çıkarabilecek duruma getirmeye çalışacağız. Bu tür laboratuvar ve atölyeler öğrencilerin çok dikkatini çekiyor ve okumaya ilgiyi de artırıyor ve düşünce yapısını daha doğrusu vizyonunu değiştiriyor.”
“Sulama ve Okuma Kültürü projelerinin etki analizi yaptırdık”
“Bölgede, sulama ve muhtelif kültür projelerinin etki analizini yaptırdık. Yapılan kanalların, hem tarıma açılan alan miktarını artırdığını hem ürün çeşitliliğini artırdığını hem de üretim miktarını artırdığını tespit ettik. Okuma Kültürü kısmında da kurulan kütüphanelerin etkin bir şekilde kullanıldığını, üniversiteye giriş oranlarında başarının arttığını tespit ettik. Bu tür projelerin faydalı olduğunu bir yönüyle de tamamladığımızı söyleyebiliriz. Bundan sonra dijitaline gidip, geliştirmeye çalışacağız.”
Muhtelif Destekler
Demirdöğen, idarenin desteğiyle, şimdiye kadar 10 bin kişiye eğitim verdiğini belirterek, 96 kütüphane kurduklarını söyledi. Yenilenebilir enerji projelerinde destekler verildiğini belirten Demirdöğen, “10 GES kurduk.” dedi. Bölgede, sütün hijyenik olarak soğuk zincirle toplanması için süt sağım makinesi ve soğutma tankları dağıtımına destek sağladıklarını söyledi. Gelen projelerin ancak yüzde 10’unu desteklediklerini söyleyen Demirdöğen, proje sayısının fazlalığını, ihtiyacın fazlalığına bağladı.
Demirdöğen, son olarak, 2024'de desteklenecek 99 projeyi bakanlığın onayladığını söyledi.